Kurban Bayramı sofralarında sıkça yapılan bir hata: Etin kesilir kesilmez pişirilip tüketilmesi sindirim sorunlarına yol açabilir.

Berber Kurban Bayramı denince akla gelen ilk görüntülerden biri, sabahın erken saatlerinde kesilen taze etin hemen tavaya atılıp kavrulmasıdır. Aile büyüklerinin özenle hazırladığı bu sofralar, geleneksel bir değerin parçasıdır. Ancak gelenekle birlikte gelen bazı alışkanlıkların, sindirim sağlığı açısından tekrar gözden geçirilmesi gerekiyor.

Etin kesildikten hemen sonra tüketilmesi, toplumda tazeliğin göstergesi olarak görülse de, bilimsel açıdan bu durumun farklı bir yüzü var: Rigor mortis.

Latince kökenli bu terim, “ölüm katılığı” anlamına gelir. Hayvan kesildikten sonra, kaslar belli bir süre boyunca kasılı ve sert bir halde kalır. Bu fizyolojik süreç, genellikle 6-12 saat kadar sürer. Etin bu evredeyken pişirilip tüketilmesi, hem lezzet hem de sindirim açısından bazı sorunlara neden olabilir. Çünkü kasların gevşemediği, liflerin yumuşamadığı bu dönemde et; hem daha sert olur, hem de sindirimi zorlaştırır. Bu da bayramda sık karşılaştığımız mide şişkinliği, hazımsızlık, gaz ve hatta bağırsak tembelliği gibi şikayetlerin arkasındaki en temel nedenlerden biri olabilir.

Bu noktada gelenekle bilimin kesiştiği yerde durmak gerekiyor. Bayram sofralarının vazgeçilmez değeri olan et, sağlıkla tüketildiğinde hem kültürel hem de biyolojik olarak bize katkı sağlar. Ancak bunun için bir miktar sabır gerek. Etin kesim sonrası bu fizyolojik süreci tamamlaması, yani kasların gevşemesi beklenmeli. En az 12 saatlik bir dinlendirme süreci, hem lezzeti artırır hem de sindirim sisteminizin size teşekkür etmesini sağlar.

Unutmayın, “taze et sağlıklı et” demek değildir. Sağlıklı et; doğru zamanda, doğru koşullarda tüketilen ettir.

Bayram sofralarınızı hem geleneksel hem de bilinçli bir zemine taşıyabilmek dileğiyle…

Sağlıklı ve keyifli bir bayram geçirmeniz dileğiyle

Dyt. Buse Berber