Günlük hayatta en sık karşılaştığımız ama en az fark ettiğimiz manipülasyonlardan biri de psikolojik borçlandırma.

Günlük hayatta en sık karşılaştığımız ama en az fark ettiğimiz manipülasyonlardan biri psikolojik borçlandırma. Birinin yaptığı bir iyilik, zaman içinde görünmez bir baskıya, hatta bir kontrol mekanizmasına dönüşebiliyor. İlk bakışta yardım gibi görünen bu davranış, aslında kişiyi suçluluk duygusuyla yönetmenin bir yolu.

“Ben olmasam başaramazdın”, “Onca şeyi boşa mı yaptım?”, “Sana hep destek oldum…” Bu cümleler yardımın hatırlatılması değil; borç hissinin diri tutulmasıdır.

Psikolojik borçlandırma, kişinin özsaygısını zedeler, sınır koyma becerisini zayıflatır ve zamanla ilişkide güç dengesini bozar.

Oysa gerçek iyilik karşılık beklemez. Bir iyilik, bir gölge gibi hayatınıza yapışıyor ve sizi geri çekiyorsa, bu artık iyilik değildir. Unutmayın: Minnet bir zincire değil, özgürlüğe eşlik etmelidir.