CHP’de 24 Haziran seçimlerinin şoku sürüyor.

Seçim öncesi CHP’liler bu kez çok umutluydular.

Kiminle konuşsam; 4 veya 5 vekil çıkaracağız” diyordu.

Bende onları,”2015 seçimlerinde aldığınız oyu en az ikiye katlamalısınız 4-5 milletvekili çıkarmak için” diye uyardığımda,”2015’deki oyumuzu katlayacağız. Bak göreceksin. Sen bizden olmadığın için göremiyorsun” diyorlardı.

Ben onların bu söylemlerine inanmıyordum.

Bunu da kendilerinin yüzlerine karşı söyledim.

Bırakın 2015 seçimlerinde aldıkları oyu katlamayı, daha da geriledi.

208 bin 699 oy almıştı.

Yüzdesi 38,70 idi.

MHP’nin adayı Ruhsar Demirel 400 küsur oyla sandıkta kalınca CHP üç milletvekili çıkarmıştı.

AK Parti de 232 bin 588 oyla (yüzde 43,13) 3 milletvekili çıkardı.

CHP’liler 2015’in Kasım seçimlerinde az farkla üçüncü milletvekilini çıkardıklarını unutmuş! Olacaklar ki, 4-5 milletvekili hayali kuruyorlardı.

Üstelik 24 Haziran 2018 seçimlerinde yarışa merkez sağda bir partinin katılacağının bile hesabını yapmadan.

Herhalde İYİ Parti’ye CHP’den oy gideceğini düşünmediler!

Seçim öncesi yapılan anketlerde İYİ Parti’nin oyu yüzde 15’lerde idi.

Geçmiş seçimlerde Demokrat Partililerin yarısı AK Parti’ye, yarısı CHP’ye oy vermişti.

CHP bu nedenle yüzde 38’leri yakalamıştı.

İYİ Parti’nin kurulup CHP’nin de desteğiyle seçime girmesiyle oy dengelerinin bozulacağının bile hesabını yapamadılar.

Çünkü CHP’ye giden Demokrat Parti oylarının büyük çoğunluğu İYİ Parti’ye kaymıştı.

Bunu ben görebiliyordum ama CHP’liler adeta bakar kör! Olmuşlardı.

Ya da seçimler yapılmadan “bu sefer biz kazandık” diyerek kapıldıkları zafer sarhoşluğu!

Yerel de iktidar olan, Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediyelerinin imkânlarını kullanan bir parti istediği oyu alamıyorsa oturup; “biz nerede hata yapıyoruz?” diyerek kendisini sorgulamalı.

****

24 Haziran seçim sonuçlarına tekrar birlikte göz atalım.

1 Kasım 2015 seçimlerinde yüzde 38,70 oy alan CHP, 24 Haziran’da il bazında yaklaşık 12 bin seçmen artışına, 16 yıllık bir iktidarın yıpranmış olmasına rağmen oylarını artıramayarak yüzde 32,26’ya geriledi.

Yaklaşık 6 puanlık bir gerileme.

24 Haziran da aldığı oy ise 187 bin 579.

1 Kasım’da 208 bin 699 oy almıştı.

24 Haziran da, 1 Kasım 2015’de aldığı oyu bile koruyamadı. 21 bin oy kaybetti.

Böyle olunca da milletvekili sayısının 7’ye yükselmesi, seçilmek için oy sayısının düşmesine rağmen 3 olan milletvekilini koruyamayarak 2’ye düşürdü.

CHP’nin oylarının bir kısmı İYİ Parti’ye giderken bir kısmı da HDP’ye kaydı.

Çünkü CHP’liler hem Cumhurbaşkanlığında hem de milletvekilinde HDP’nin yüzde 10’luk barajı aşmasını istiyorlardı.

Bunun için de oy desteği verdiler.

2015 seçimlerinde Eskişehir’de HDP 13 bin 871 (2.57) oy almıştı.

24 Haziran seçimlerinde oyunu 11 bin 35 (yüzde 1.71) artırdı.

24 bin 906 (yüzde 4.28) oy aldı.

Buda gösteriyor ki, CHP’nin oylarının yarısı İYİ Parti’ye, diğer yarısı ise HDP’ye gitmiş.

****

CHP, İYİ Parti ve HDP’ye kaçan oylara sahip çıkabilseydi üç olan milletvekili sayısını çok rahat koruyabilirdi.

Bu nedenle CHP tabanı hem Eskişehir teşkilatını hem de Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu sert bir şekilde eleştiriyor.

Haklılar…

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçim sonucu hakkında görüşlerini açıklarken, ”Bu seçimin tek kaybedeni AK Parti'dir 7 puan kaybetmiştir. Duvarın bir kısmını yıktık. Yerel seçimde duvarın kalan kısmını yıkacağız. Çok daha güçlü bir sonuç elde edeceğiz, bir tarafa yazın. Bütün veriler bunu gösteriyor” diyerek kendi partisinin başarısızlığını görmezden geliyor.

Tamam, AK Parti 7 puan kaybetti.

Peki, CHP kaç puan kaybetti?

1 Kasım 2015 de oy yüzdesi 25,31 iken 24 Haziran’da 22,64’e düştü.

Kılıçdaroğlu, bu düşü herhalde görmezden geliyor.

****

CHP Eskişehir Teşkilatlarında yıllarca görev yapmış Nazmi Kurtyılmaz’ın facebook paylaşımını okudum.

Bakın neler yazmış:

“Seçim kaybetmekten biz utanıyoruz. K.K’oğlu hiç alınmıyor. Diyor ki AKP %7 OY kaybetti. Adamlar birinci olmuş, daha AKP seçimin kaybedeni imiş.Yetkilerini belediye başkanlarına devreden,ÖN seçim yaptıramayan, kendisinin ADAY olmaya cesareti olmayan, aday olan insanı kıskanan, seçim bittikten sonra İNCE’nin ‘milletvekillerinden çok alacağını biliyordum’ deme kurnazlığını anlayamadık. CHP kimsenin özel mülkiyeti değildir. Başarılı olamayanlar ayrılmayı bilmelidir. Bizim sırtımızdan ininiz. Partinin öz evlatları dururken AKP eskileri ve eski sağcılardan medet beklemek mantıklımı? Parti yöneticileri seçilmek için büyük şehirlerden aday olma kurnazlığını yapmamalı. Belediye başkanları aday belirlememeli, kongrelere müdahale etmemeli, sadece belediye hizmetleri yapmalı. Demek ki belediyelere partili olmayanları işe alınca seçim kazanılmıyormuş. Odunu aday göstersem deyince kazanılmıyormuş. Hak etmeyen insanlardan partililer bıkmış. Partilileri maraba sananlar istediğini milletvekili, belediye başkanı, 4 dönem belediye meclisi üyesi, yönetici, kurultay delegesi yapabiliyorlar. Nasılsa mecbur oy verecekler diye düşünenler, milletvekili sayısı 7 ye çıkmasına rağmen 3’den 2’ye düşmesinin sorumluları kimlerdir? Hayatında sokaklarda yazılama yapmayanlar, gençlik örgütlerinde çalışmayanlar, 68, 78’leri bilmeyenler, gezi direnişlerini anlamayanlar ve katılmayanlar, 1402’leri OHAL’leri bilmeyenler partinin profesyonel kadrolarını parselliyorlar.”

Böyle düşünen sayısı bir değil, iki değil.

Pazar gününden beri çok sayıda CHP’ye gönül vermiş dostlar, Nazmi Kurtyılmaz’ın söylemlerine benzer sözler sarf ediyorlar.

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, “Kazasız belasız bir seçim atlattık. Halk kararını verdi. Herkes bu karara saygı gösterecek. Herkes bu sonuçlardan ders çıkarmalı. AK Parti de çıkarmalı, CHP de çıkarmalı” demiş.

Doğru ama önce o dersi CHP çıkarmalı.

Mart 2019’da belediye seçimleri var.

24 Haziran seçimin muhasebesi yapılmaz, gereken ders çıkarılmaz ise 2019’un Mart ayında yapılacak seçimlerde CHP, 24 Haziran seçimlerinin akıbetine uğrayabilir.

Tekrar ediyorum.

24 Haziran seçim sonuçlarını masaya yatırıp enine boyuna sorgulanmazsa, seçmenin mesajının ne olduğu araştırılmazsa, CHP kendini sorgulamaz ise yerel seçimlerin de kaybedeni olur.

Kalın sağlıcakla…

-