EMİRDAĞ'DA ÇOCUK VE GENÇ OYUNLARI

Bir çocuğun hayatının şekillenmesini sağlayan en önemli unsur, oyundur. Çocuğun bedeni ve ruhi gelişmesi, paylaşmayı öğrenmesi, topluma intibakı, hatta kişiliği kazanmasında oyunun çok büyük önemi vardır. Öğrenmesinde önemli rol oynar. Kısacası çocuğun çocukluğunu yaşaması oyuna bağlıdır.

Çocukluğunu ziyadesiyle yaşayan bir çocuk gençlik dönemini de en iyi şekilde atlatır. Ayakları yere sağlam basar. Pozitif bir kişilik geliştirir. Emirdağ'daki çocuk ve genç oyunlarını tanıtmaya çalışacağız.

EMİRDAĞ'DA ÇOCUK OYUNLARI:

KÖY GÖÇTÜ OYUNU

Okul çağındaki erkek çocuklar oynarlar. Çocuklar aralarında bir ebe seçerler. Bu ebenin her iki yanında çocuklar omuz omuza daire çizerler. Daire çizim işlemi bitince, ebe 'köy göçtü' diye bağırır ve çocuklar hep birlikte dağılır. Oyun böylece sürüp gider.

SEK SEK OYUNU

Okul çağındaki kız çocukları oynar. Yere altı tane birbirine eşit ve bitişik, ön ve son bakışları tana açılan kareler çizilir. Sonra el büyüklüğünde yassı bir kiremit veya taş parçası alınır. Belli bir mesafeden çizilen karelere atılır. Kare dışına kiremidi çıkan oyuncu yanar. İçine düşen oyuncu çizgilere basmadan sekerek kiremidi kareler dışına taşırmadan, karelerin tamamını dolaştırır. Sek sekin tamamını dolaştıran oyuncu kazanır.

YAKAR TOP OYUNU

Okul çağındaki kız – erkek çocuklar oynarlar. Çocuklar kendi aralarında iki gruba ayrılır. Sıra ile bir grup ebe olur. Ebe olan grubun fertleri ikiye ayrılıp belli bir mesafede karşılıklı yan yana dizilirler. Diğer grubun üyeleri ortada kalır. Sonra ortada kalan grubun üyeleri karşılıklı atılan toplarla vurulmaya çalışılır. Vurulan yanar. Bütün çocukların yanmasına kadar oyun sürer. Sonra diğer grup ebe olur.

YÜZÜK OYUNU

Altı tane el havlusu katlanarak düzgün şekilde yere konur. Kura ile ebe olan genç, elindeki yüzüğü bu altı katlanmış el havlusunun birisinin altına saklar. Yüzüğü bulan genç oyunu kazanır. Bulamayan genç cezalanır. Ceza: (türkü söylemek, fıkra anlatmak, hayvanları taklit etmek v.b gibi).

NOT: EMİRDAĞ'DA ÇOCUK OYUNLARINA GELECEK SAYIDA DEVAM EDECEĞİZ.

KAYNAK: Emirdağlı Fikret Akın'ın 'Emirdağ'dan Esintiler' kitabından alınmıştır.