24 Haziran seçimlerinde CHP çok iddialı idi.

Eskişehir’de en 3, Türkiye genelinde ise birinci parti olmayı hedeflemişlerdi.

CHP’liler cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci tura kalması için HDP ile İYİ Parti’nin adayları Selahattin Demirtaş ve Meral Akşener’e oy verdiler.

Bu yetmedi, milletvekili seçimlerinde de HDP ve İYİ Parti’yi desteklediler.

Amaç AK Parti’nin gücünü azaltmak ve birinci parti olmasının önünü kesmekti.

Evdeki hesap çarşıya uymadı.

AK Parti’yi ikinci parti yapmak için uğraşan CHP, 2015 seçimlerinde aldığı oyun altına düştü.

Eskişehir’de ise üç olan milletvekili sayısı 2’ye düştü.

Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin oyu CHP’nin aldığı oyun üzerinde olunca ister istemez Genel Başkanlık yarışı başladı.

İnce, genel başkan olarak girdiği 10 seçimde de CHP’yi başarıya taşıyamayan Kemal Kılıçdaroğlu’na olağanüstü kurultay çağrısı yaptı.

Kurultay için gerekli olan 625 imza toplanabilir mi? Bilemem…

CHP Tüzüğüne göre imza süreci başladıktan sonra 15 gün içinde toplam delege sayısının salt çoğunluğu yani 625 kurultay delegesinin imzasının parti genel merkezine bir hafta içinde verilmesi gerekiyor. Buna göre imzaların toplanması için 11 günlük süre daha bulunuyor. Parti genel merkezi imzaların ulaşmasının ardından 45 gün içinde olağanüstü kurultayı toplamak zorunda.

CHP'li delegelerin 526 imzaya ulaştığı belirtilirken, genel merkez bu sayının 120 civarında olduğunu savunuyor.

CHP Tüzüğüne göre imza süreci başladıktan sonra 15 gün içinde toplam delege sayısının salt çoğunluğu yani 625 kurultay delegesinin imzasının parti genel merkezine bir hafta içinde verilmesi gerekiyor. Buna göre imzaların toplanması için 12 günlük süre daha bulunuyor.

GAYE HOCA’DA

İMZA ATTI

Olağanüstü Kurultay’ın toplanması için imza verenlerden birisi de CHP Eskişehir eski Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Prof. Dr. Gaye Ulsuer.

Tercihi Muharrem İnce’den yana.

24 Haziran seçimleri öncesi tekrar milletvekili adayı gösterilmiş olsaydı “Olağanüstü Kongrenin” yapılması için yine imza verir miydi?

Sanmıyorum.

Bugün 24 Haziran seçimlerinde aday gösterilmediği için Kemal Kılıçdaroğlu’na kırgın olduğunu biliyorum.

Bunu kendisi söyledi.

“Aday gösterilmediğiniz için kırgın mısınız?” diye sorulduğunda,” Kırılmadım dersem samimi olmamış olurum. Bir kere listeyi gördüğümde çok şaşırdım. İkincisi kırıldım da tabi ki. Bir parti düşünün hak, hukuk, adalet, liyakat diyor; ben o listede bunların hiçbirini göremedim” demiş.

Gaye Hoca’nın yerinde olsam bende kırılırdım.

Parti Meclisi üyesi, ancak aday yapılmadığını listelerin açıklandığında öğreniyor.

Hak etti veya etmedi.

O konuda takdir elbette ki Genel Başkan ile milletvekili belirleme komisyonunun.

Partinin işlerine burnumu sokmak haddim değil.

Ancak önceden “aday yapılmayacağı” söylenmiş olsaydı belki kırgınlık yaşamazdı.

“AYNI DUYGUYU PARTİM YAŞATTI”

Bunu şöyle ifade ediyor:

Aday yapılmamam tüzük kurultayındaki karşı çıkışla veya cumhurbaşkanlığı seçiminde karşı duruşumla ilgiliyse bu beni çok üzer. Yok değil de şehrin yerel dinamikleri bu listeyi çıkardıysa bu da beni üzer. Ama siyasette kırılıp vazgeçmek olmaz tabi. Bugün kırılırsınız yarın yine birlikte yol yürürsünüz. Kırıldım evet ama bu kalıcı bir şey değil. Çünkü benim hayatımda böyle iniş çıkışlar olmuştur. Örneğin kazanıp da kaybettiğim dönemler olmuştur. Rektör seçilip atanmama sürecimdir. Bunu Sayın Genel Başkan ile de paylaştım. Dedim ki, Rektör olarak seçilip Abdullah Gül tarafından atanmadığımda nasıl bir haksızlık duygusu yaşadıysam, bu gece bana aynı duyguyu kendi partim yaşattı.”

“CHP YEREL SEÇİME

HAZIR DEĞİL”

Gaye Hoca dobra dobra konuşur. Bazen de yüzden zarar gördüğünü düşünüyorum.

Kendisine, ”Olası bir erken yerel seçimlere CHP hazır mı?” diye sorulmuş.

Cevabı şöyle:

‘Biz yerel seçime hazırız’ deniliyor. Nasıl hazırız? 24 Haziran’da aldığımız yüzde 22,6’yı değiştirecek bu süreçte ne yaptık ki? Diyelim ki Kasım ayında olası bir erken yerel seçim durumunda nasıl bir hazırlığımız var? Örneğin ben parti meclisi üyesiyim. Ben bunu bilmiyorum. Bunu kim biliyor? Hele bir duralım demek için elimizde güçlü kanıtların olması lazım.”

Doğru söylüyor.

Kasım da erken yerel seçim olsun CHP 24 Haziran da olduğu gibi seçmenden okkalı bir tokat yer.

Kendi içerisindeki kavgaya bitirememiş CHP, nasıl yerel seçimlerde başarılı olur?

Parti içerisinde birlik beraberlik sağlanamamış.

Birileri birilerinin nasırına basarken nasıl başarı beklenir?

Olağanüstü Kurultay yapılmalı.

Kılıçdaroğlu güven mi sağlar?

Yoksa Muharrem İnce Genel Başkan mı seçilir?

O benim işim değil.

Ama CHP kendi içerisinde birliği, kardeşliği, kucaklaşmayı sağlayamadığı sürece her seçimde kaybetmeye mahkûm…

Şu endişemi de yazmadan yazımı noktalamayacağım.

Eğer CHP’de “Muharrem İnce-Kemal Kılıçdaroğlu” arasındaki sürtüşme veya kırgınlık bitmez ise, ileri de partinin bölünmesi gündeme gelebilir.

Bunu sadece ben değil pek çok CHP’li dostta dillendiriyor.

Solun 3-4 parçaya bölünmesi demek, AK Parti ile merkez sağ partilere, özellikle de Meral Akşener’in partisi İYİ Parti’ye yarar.

Bu da artık soysal demokrat partilerin ellerinde olan belediye başkanlık koltuklarının tek tek gitmesine neden olur.

Bir daha da bir araya gelemezler.

Türkiye’nin güçlü sosyal demokrat partiye ihtiyacı var.