Ramazan Bayramı öncesi Eskişehirspor Kongresi yapıldı.

Kongre öncesi başkanlık için İsmail Ilgaz ile Erdal Şahbaz’ın adı geçiyordu. Her iki isimde resmen “başkan adayıyız” demedi.

Gerçekten de niyetleri var mıydı? Bilmiyorum.

Birinci kongreye gelmediler.

Niyetleri olsaydı gelirlerdi.

Her ne kadar birinci kongrede çoğunluk sağlanmasının mümkün olmadığını bilseler de, başkan adayı olarak kongrenin yapılacağı salona gelip boy gösterirlerdi.

Zaten birinci kongreye gelmediklerinden dolayı bende aday olmayacakları kanaati oluşmuştu.

Gerçi birinci kongreye Başkan Halil Ünal’da gelmedi.

Ama Ünal, aday olmayacağını kongreden çok önce kamuoyuna açıklamıştı.

İkinci kongrede de “ben aday değilim” dedi.

Birileri her gün Halil Ünal’ı eleştirdi.

Hatta taraftarları kışkırtarak küfür bile ettirdiler.

Ama bunlar kongre günü çıkıp da; ”Halil Başkana emekleri için teşekkür ederiz. Kısıtlı imkânlara rağmen takımı ligde tuttu. Bu saatten sonra biz varız. Ekibimizi oluşturduk, taşın altına elimizi koymaya hazırız” demediler.

Niye?

Küfür etmek ve ettirmek parayla değil…

Ama kulüp yönetmek için cebinde ya paran olacak.

Ya da kaynak yaratacak veya bulacaksın.

Bunun için de çevren olacak.

***

Eğer Halil Ünal, ”Ben yokum, buraya kadar” deseydi Eskişehirspor Kulübü bugün tıpkı Samsunspor gibi kayyumun yönetiminde olacaktı.

Geçen yılki kongrelerde yaşananlar ne çabuk unutuldu?

O kongrede de Ünal, “Bu kulübü kayyuma bırakmam” deyip bugünkü şartlardan daha ağır bir yükü sırtına sardı.

Aday olmamış olsaydı, o salonda kulübe sahip çıkmak için kimse taşın altına elini koymaya yanaşmazdı.

Kayyum gelir kulübün yönetimini üstlenirdi.

O zaman ne olurdu?

Samsunspor’un uğradığı akıbete Eskişehirspor da uğrayabilir, ikinci lige düşebilirdi.

Halil Ünal bayram öncesi yapılan genel kurula aday olmak için gelmedi.

Kulüp Başkanı olduğu için kongre üyelerine hesap vermeye gelmişti.

750 üyeden genel kurula katıların sayısı yüzde 10’u bile değildi.

Artık kongre üyeleri bile genel kurullara katılmaz oldular.

Gerekçelerini tam olarak bilmiyorum!

“Aman ben gidersen kazayla falan yönetime yazarlar. Cebimden 3-5 bin lira çıkar” düşüncesinin ağır bastığını söyleyebilirim.

***

Halil Ünal bayram öncesi yapılan kongre de ne demişti:

“41 kişilik yönetim kurulunun yarısı listede olmak istemiyor. Genel Kurul’un havası bizi ciddi rahatsız etmiştir. Başkan olmak istemiyorum. Bugün o enerjiyi kendimde görmüyorum. Kim olmak istiyorsa listesini versin. Divan Kurulu'na da kulübü teslim ediyorum."

İnsaf.

Kimse elini cebine sokmayacak, taşın altına koymayacak.

Genel Kurulda da iş yapanları eleştirecek.

Bu durumda haklı olarak kimse aday olmak istemez.

Halil Ünal’ın yerinde ben olsaydım aklandıktan sonra, ”Ne haliniz varsa görün. Kimseye yaranamıyorsun. Zor şartlarda kulübü ligde tuttuk. Neler yaşadığımı ben ve yönetimindeki arkadaşlarım biliyor. Ben yokum” deyip salonu terk ederdim.

Ama Halil Ünal’daki “Eskişehirspor Sevdası” bunu söylemeye engel oluyor.

Vicdanı kulübün kayyumun eline kalmasına el vermiyor.

***

Kulübün borcu 150 Milyon TL.

Bu borç başkan ve yöneticilerinin kendi ceplerinden kapatabilecekleri borç değil.

Ama birlik olunursa kapanmayacak borçta değil.

Bunun için önce şehrin valisi, milletvekilleri, belediye başkanları, iş adamları, sanayiciler bir araya gelerek çare üretmeliler.

Sadece ona buna el avuç açmakla borç kapanmaz.

Transfer tahtasının yeniden açılabilmesi için acilen 21 Milyon TL lazım.

Puan silme riskinin ortadan kaldırılması için ödenmesi gereken para ise 13 Milyon TL.

Acilen 34 Milyon TL paraya ihtiyaç var.

Halil Ünal kongrede, “10 Milyonu bu şehir bulsun. Üzerini ben bulacağım” dedi.

Ama kongre bitti, verilen sözlerde kongre salonunda kaldı.

Puan silme riskinin ortadan kaldırmak için gereken 10 Milyon TL de bu şehirden çıkmaz.

Bu durumda Eskişehirspor ne transfer tahtası açılır ne de puan silme riskinden kurtulur.

Seçimden sonra hükümetten de destek gelmez ise Eskişehirspor’un işi çok ama çok zor.

Halil Ünal’a “seni istemiyoruz” diyorlar, ama adayda olmuyorlar…

Hem “pikniğe geldik” diyorlar. Hem de ip atlamıyorlar. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu…

Eskişehirspor taraftarları ve Eskişehirliler Halil Ünal’a bin kere teşekkür etseler bile hakkını ödeyemezler.

Teşekkürler Eskişehirspor aşığı Halil Ünal