CHP’de 24 Haziran seçimlerinden sonra yaşanan sarsıntı günden güne büyüyerek devam ediyor.

Bu gidişle yaşanan sarsıntı şiddetini daha da artıracağa benziyor.

Sarsıntının şiddeti 7,6’yı geçti…

Bugün yarın bina yıkılacak ve başta Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere Muharrem İnce de enkaz altında kalacaklar!

CHP halkın “umudu” olmaktan giderek uzaklaşıyor.

Bunun en canlı örneğini 24 Haziran seçimlerinde yaşadık.

Artan enflasyon, düşen alım gücü, dövizin yükselişinin önüne geçilememesine rağmen CHP’nin “Ben bu ülkeyi AK Parti’den daha iyi yöneteceğiz. Halkı enflasyona ve artan hayat pahalılığının altında ezdirmeyeceğiz” söylemlerine seçmen inanmadı.

7 Haziran 2015’de yüzde 24.95 alan, 1 Kasım 2015’de oyunu 25.31’e yükselten CHP maalesef 24 Haziran seçimlerinde 2015 yılında yapılan 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerindeki oy’unu bile alamadı.

24 Haziran’daki “seçim beyannamesi” ve “vaatlerine” seçmen inanmadı ve 7 Haziran ve 1 Kasım 2015 de yapılan seçimlerde aldığı oy yüzdelerinin altına düştü.

7 Haziran’da 11 milyon 518 bin 070, 1 Kasım 2015 de 12 Milyon 109 bin 985 oy alan Cumhuriyet Halk Partisi 24 Haziran 2018’de ise 11 milyon 348 bin 878 oyla (yüzde 22,64) 7 Haziran 2015’de aldığı oyların bile altına düştü.

“NEDEN BAŞARISIZ” SORGUSU YERİNE

GENEL BAŞKAN YARIŞI YAPILIYOR

Cumhuriyet Halk Partisi 24 Haziran 2018 seçimlerinde beklediği oy’u alamamış olmasıyla, “Seçmen neden bize oy vermiyor?” Sorgulaması yapılması gerekirken, birileri kurultay delegelerinden imza toplamaya kalktı.

Onu da ellerine yüzlerine bulaştırdılar.

“Küçük olsun benim olsun” hesabı yapılıyor.

CHP’liler; “biz seçmene kendimizi nasıl kabul ettirebiliriz. Seçmen bizden ne istiyor? Seçmenin gönlüne nasıl girebiliriz?”.

Önce bunlar sorgulanmalı.

Bugün Kemal Kılıçdaroğlu Genel Başkanlık koltuğundan kalktı diyelim.

O koltuğa Muharrem İnce oturursa Mart 2019’da yapılacak “yerel seçimlerde” CHP birinci partimi olacak?

Değişen sadece genel başkan olur.

Önce sorgulanması gereken; “Seçmen bize neden oy vermiyor? Neden güvenmiyor?” olmalıydı.

Bunun yerine genel başkan devirme mücadelesine gidildi.

Olağanüstü Kurultay yapsanız ne değişir?

Genel Başkan değişirse, seçmenin CHP’ye güveni mi artacak?

CHP Genel Başkandan önce kafa değiştirmeli.

Merkez sol partisi olmak için uğraş verilmeli.

Gerçi artık dünya da solculuk diye bir kavram da hemen hemen kalmadı.

Rusya bile değişti, CHP hala aynı kafa.

Rahmetli Bülent Ecevit’in yeni kurduğu DSP’yi nasıl birinci parti yaptığı incelenmeli.

Bundan çıkarılacak çok derler olduğunu düşünüyorum.

Seçimlerde bir başka partiye destek olmak için oy vermek yerine, “CHP’yi nasıl büyütürüz, birinci parti yaparız” gayreti gösterilmeliydi.

AK PARTİ YEREL SEÇİME HAZIR

24 Haziran seçimlerinin hemen arkasından AK Parti, 2019’un Mart ayında yapılacak yerel seçimler için çalışmaya başladı.

Dün AK Parti İl Kadın Kolları Başkanı Özlem Yalçın ile biraz sohbet ettik.

Saat: 17.00 de İl Kadın Kolları Yönetim Kurulu toplantısı varmış.

Daha henüz belediye başkan adayları belli değil.

Parti seçim startını vermemiş.

Ona rağmen “yerel seçim” çalışmasını başlatmışlar.

İlçeleri gezip, ilçe kadın kolları başkan ve yönetim kurulu üyeleriyle toplantılar yaptıklarını söyledi ve şunları da ekledi:

“Bizde şu aday olursa peşinden koşarız, bizim istediğimiz isimler aday gösterilmez ise küseriz, çalışmayız anlayışı yok. Genel Başkanımız ve Sayın Cumhurbaşkanımız ve Genel Merkezimiz belediye başkan adaylıklarına kimleri uygun görmüşse bizler onların başarılı olması için gecemizi gündüzümüze katarak çalışırız. İl Başkanımız ne görev verirse yaparız. 24 Haziran da çok çalıştık. Başarılı olduk. Tek üzüntümüz Dündar Ünlü başkanımızı Ankara’ya TBMM’ye gönderememek. Seçmenin ayağına seçimden seçime gitmiyoruz. Onlara sadece seçim dönemlerinde dokunmuyoruz. O nedenle seçmen bize güveniyor ve oy veriyor. 2019 Mart ayında 4 dönemdir alamadığımız Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Odunpazarı ve Tepebaşı Belediye Başkanlıkları koltuklarına AK Partinin adaylarını oturtacağız. Bu kez çok ama çok kararlıyız. Çok çalışıyoruz. Daha çok çalışacağız” dedi.

PEKİ, CHP ne yapıyor?

CHP’liler kendi kendilerini yemekle meşguller.

Şimdiden birileri Yılmaz Büyükerşen, Kazım Kurt ve Ahmet Ataç’ın yeniden aday gösterilmemesi için kulislere başlamışlar.

Bırakın kulis yapmayı, yaptıkları dedikodularla yıpratmak için ellerinden geleni yapıyorlar.

Hatta “bu üç isim aday olursa oy vermeyeceğiz” diyenler var.

Olağanüstü Kurultay çalışması, “yeterli imza toplandı, toplanamadı” tartışmalarıyla ciddi yara alan CHP, yerel seçimler öncesi hem burayı sarmak için hem de seçimden başarıyla çıkmak için çapa sarf edecek.

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu da, Muharrem İnce de olsa, CHP Mart 2019’da yapılacak yerel seçimlerde çok zorlanacak.

Bugünden iddia ediyorum, CHP’li başkanların yönetimindeki pek çok belediyeler AK Partili başkanların yönetime geçecek.

Son olarak inşallah bölünmez.

Bugünlerde “bölünecek” dedikoduları da yayılmaya başlandı.

Bölünürse CHP kendisini bir daha toparlayamaz.

CHP’liler biran evvel akıllarını başlarına devşirsinler.

Partinin bölünmemesi ve birlik içerisinde olmanın mücadelesini versinler.

Sonra evdeki bulgurdan da olurlar.