Bazı insanlar seninle dertleşmez, seni tüketir. Hep bir krizleri, hep bir mağduriyetleri vardır. Onlara “nasılsın” dediğinde bile senin enerjini alırlar...
Bazı insanlar seninle dertleşmez, seni tüketir. Hep bir krizleri, hep bir mağduriyetleri vardır. Onlara “nasılsın” dediğinde bile senin enerjini alırlar. Çünkü onayla, ilgine, hatta sabrına bağımlıdırlar. Ve sen onları iyileştirdikçe, kendini biraz daha yitirirsin. Ruh emiciler seni sevmiyor… seni kullanışlı buluyor.
Bu insanlar, dışarıdan bakıldığında oldukça masum görünebilir. Çoğu “çok duygusal”, “çok hassas” ya da “çok kırılgan” diye tanımlanır. Ama fark etmeden, çevresindekilerin ruh halini emerler. Sürekli bir kurtarılma hikâyesi, bitmeyen şikâyetler, gizli bir suçluluk baskısı vardır.
Psikolojide bu dinamik “duygusal bağımlılık” ve “enerji vampirliği” olarak açıklanır. Bu kişiler, kendi duygusal dengesizliklerini başkalarının ilgisiyle düzenlerler. Birine sürekli dert anlatmak, ilgi görmek, onay almak onları kısa süreli rahatlatır. Ama bu rahatlama geçicidir. Çünkü asıl ihtiyaçları kendi iç boşluğuyla yüzleşmek değil, o boşluğu seninle doldurmaktır.
Ve ne kadar iyi niyetli olursan ol, onların kuyusuna su taşıdıkça, senin kuyun kurur. O yüzden bazen mesafe koymak bencillik değil, sağlıktır. İyi olmak, herkesin yükünü taşımak demek değildir. Bazı insanlar giderse, hayat hafifler. Unutma: Gerçek iyilik, kendini de koruyabilmektir